Rönesans (Yeniden Doğuş)

Rönesans, yeniden doğuş anlamına geliyor. Ortaçağdan sonra, hümanizmin etkisiyle ortaya çıkan Rönesans dönemi, eski Yunan ve Roma kültürünü canlandırmayı amaçladı. O dönemde, anlamına uygun olarak, bilim alanında, sanat alanında çok önemli gelişmeler yaşandı. Dinsel bağnazlıklar yerini, yeni ve gerçekçi düşüncelere bıraktı. İdeal güzellik kavramı ortaya çıktı. İnsan ideal güzellik kavramı içinde ve ideal boyutlarda işlendi. Bu yeniden buluş çağı, geçmişin ve insan saygınlığının, sanatçı kişiselliğinin de yeniden bulunduğu dönemdir.

🔑 Anahtar Sözcükler: İnsan, Perspektif, Klasik, Düzen

Ortaçağ felsefesinde filozoflar Tanrı ile yarattıkları arasında aşılmaz bir mesafe olduğunu savunurlar. Rönesans filozoflarına göre ise Tanrı ile yarattıkları bir bütündür; doğa Tanrı’nın bir açılımıdır. Ortaçağ’da doğa önemsiz bir varlıktır. Rönesans’ta ise bunun tam tersi olarak kendisine doğruca yönelinen kutsal olan, bilinmeyen büyük bir dünyadır. Ortaçağ felsefesi de bu dönemdeki diğer bütün şeyler gibi dine dayalıdır. Amacı dinin ortaya koyduğu gerçekleri daha da güçlendirmektir. Rönesans felsefesi ise kendisine amaç olarak kendini aramak, kendini her türlü bağlılıktan kurtarmak ve yalnız kendine dayanmayı seçmiştir.

Ortaçağ filozofları din adamlarıdır. Onlar için doğru zaten açıktadır, aranmasına gerek yoktur. Hazır olana daha sağlam temeller yapmak için uğraşmışlardır. Rönesans filozofları ise genellikle araştırmacılar ve yazarlardır. Elindeki hazır olanı gizleyerek sağlamlaştırmak, sistemleştirip yeniden yaratmak amacı gütmüşlerdir. En önemlisi Ortaçağ’da düşünce birliği vardır. Herkes aynı amaç için aynı yolu takip etmiştir. Rönesans’ta ise doğruya ulaşmanın yolu çok çeşitlidir. Kısacası bu iki dönemde birbirinden farklı gelişmeler yaşanmıştır. Ortaçağ tamamen dinin boyunduruğu altında geçmiş ve bu nedenle kültürel ve düşünsel gelişme açısından çok fakirdir. Rönesans’ta  ise bunun tam tersi olarak tam bir kültür patlaması yaşanmıştır. Felsefe din adamlarının boyunduruğundan kurtulmuştur.

Rönesans kompozisyonlarında figürlerin resmin ön planında, geometrik şemalar içinde yerleştirildiği, ister çok figürlü bir düzenleme, ister portre dalında olsun, geri plandaki öğelerin perspektif yardımıyla resmin içine doğru geliştirilerek insan figürünün ön plana çıkarıldığı, anlatımın figür üzerinde yoğunlaştığı izlenmektedir. Bu dönemde, insan vücudunun doğru çizilmesi, çeşitli hareketlerin gerçekçi biçimde yansıtılması, botanik bilgisi, insan ve hayvan anatomisi, hacimlendirme ve perspektif, resim atölyelerinde üzerinde en çok durulan konular olmuştur. Bu sanatçılar insanı merkez alan yapıtlarında ışık ve perspektifi olağanüstü bir ustalıkla uygulamışlardır.

👁 Rönesans döneminin en ünlü sanatçıları:

İlkbahar ve Venüs’ün Doğuşu tablolarıyla Sandro Botticelli

Mona Lisa’sıyla belleklerden silinmeyen Leonardo da Vinci

Daha yaşarken çağının en büyük sanatçısı olarak belirlenen Michelangelo

Ressamların Prensi olarak anılan Raffaello’ydu.

Mona Lisa
Mona Lisa

Rönesans’ın dev sanatçısı Leonardo da Vinci ideal insan vücudunu gösteren bir şema çizmiş, bir erkek figürünü kolları açılmış olarak bir karenin içine oturtmuştur. Figürün göbeği merkez alınarak bir daire çizilecek olursa, bacaklarını açan figür, kollarını da yukarıya kaldırdığında, dairenin kareyi kestiği noktalarda bu çembere değmektedir. Doğanın en yetkin yaratığı olan insanın altın orana göre oranlanmış bir vucüdu olduğunu kanıtlamıştır böylece Da Vinci. Bu oran ilahi oran olarak da anılmaktadır.

Mükemmel İnsan
İlahi Oran

Boticelli’nin Venüs’ün Doğuşu tablosu ile bin yıl boyunca unutulan Afrodit yaşama dönmüştür. Adem ile Havva figürleri dışında ilk kez bir kadın figürü çıplak olarak resmedilmiştir.

Venüs'ün Doğuşu
Venüs’ün Doğuşu

Boticelli hem Venüs’ün Doğuşu hem de İlkbahar tablolarındaki modeli Floransalı varlıklı bir tüccarın karısı olup siyasal düşmanlarınca bıçaklanarak öldürülen Giuliano Medici ile yasak aşk yaşayan ve veremden ölen Simonetta Vespuci’dir.

İlkbahar
İlkbahar

Rönesans sanatçılarının başta gelen bir diğer modeli David’tir. Goliath ile savaşan David gençliği ve dinamizmi simgelediği için yeğlenmiştir. Söylentiye göre David, gücü karşısında hiç kimsenin dayanamayacağı dev Goliath’ı fizik güçle değil; aklı, zekası ve kendine olan inancı ile yenmiştir.

Michelangelo’nun David’i gençtir; ama çocuk değildir. Michelangelo David’i taşı Goliath’a atmak üzereyken betimlememiş olsa da, bedenen ve ruhen uyarılmış olarak dimdik duran bütünüyle kasılmış bir vücut yontmuştur. David, kendisine güveni tam olarak, kendisinden çok daha güçlü düşmanına bakmaktadır.

Davut
Davut

Rönesans’ın hemen başlangıcında değil ama, zaman içinde çıplak figür sanatsal anlatım için vazgeçilmez olmuştur.

Rönesans sanatçısına, gerçeği olduğu gibi yansıtma olanağını sağlayan ve o güne değin varolmayan yeni bir araç kullanıma girmiştir: Perspektif. Bu araç iki boyutlu tüzeye üçüncü boyut kazandırılmasını, bir başka deyişle derinlik verilmesini sağlamaktadır. Perspektif öncesi resimlerde derinlik verilemediği için resmin önemli öğesi büyük yapılıyor ve merkeze yerleştiriliyor, öteki öğeler önemlerine göre boyutları küçültülerek aşamalı biçimde çevreye dağıtılıyorlardı.

Geri dön..

Rönesans (Yeniden Doğuş)” üzerine bir yorum

  1. Geri bildirim: RÖNESANS (YENİDEN DOĞUŞ) | TorchWell

Yorum bırakın